Necmeddin Okyay, son dönem hattatlarından Nazif Bey (ö. 1913), Hasan Rıza (ö. 1920), Mehmed Hulusi Yazgan (ö. 1940), Ahmed Kâmil Akdik (ö.1941), İsmail Hakkı Altunbezer (ö. 1946) gibi, 19. yüzyılın tanınmış celi sülüs ve celi talik hattatı olan Sami Efendi'nin (ö. 1912) öğrencisiydi. Necmeddin Okyay da, Sami Efendi'nin diğer öğrencileri gibi, 1914'te açılan Medresetü'l-Hattatin'in hocalarındandı. Sanatkâr, hattatlığının yanında, ebru çalışmalarıyla da tanınmış, çiçekli ebrulu kâğıtlarıyla bu alana önemli bir yenilik getirmiştir. Hattatın bu levhasında, Şefâat yâ nebiyyallâh ("Ey Allah'ın peygamberi, şefaat et") ibaresi yazılıdır.Illuminations: Koyu sarı zemin üzerine siyah mürekkeple yazılan kompozisyonu çevreleyen pervazlar ebrulu kâğıttandır.Measurements: 88 x 120 cmScript: Celi talik
19. yüzyılın tanınmış celi sülüs ve celi talik hattatı olarak kabul gören Sami Efendi'nin tekkelerde tarikatın pirinin adının yazılarak duvara asılması âdetinden yola çıkarak kalıplarını hazırladığı levhada "Yâ Hazreti Mevlana" ibaresi yer alır. Yazı kompozisyonun ortasına denk gelen "te" harfinin üzerine "Kuddise surruhu'l-azîz" (Yüce sırrı mukaddes olsun) sözleri yerleştirilmiştir.Illuminations: Koyu ve parlak mavi zemin üzerine zer-endûd olarak hazırlanmış olan levha, müzehhip Bahaddin Tokatlıoğlu'nun (ö. 1939) elinden çıkmış olmalıdır. Yazıyı çevreleyen altın cetvelin dışındaki geniş pervaz, rumili altın kıvrım dallarla bezelidir. Levhanın özgün ahşap çerçevesi, zeytin dallarından yapılmış bir çelengin ortasındaki yastığın üzerine yerleştirilmiş destarlı mevlevi sikkesiyle süslenmiştir.Measurements: 47.5 x 94.5 cmScript: Celi talik
Sami Efendi'den (ö. 1912) hat meşk eden hattat Nazif, döneminde de beğenilen bir hattattı. Bu levhasında, "Allah'ın farzlarını yerine getir ki, itaat edenlerden olasın" anlamındaki hadisi oval bir kompozisyon içine istiflemiştir.Illuminations: Zencerekli bir pervazla çevrelenen yazı alanı ebrulu kâğıtla vassalelenmiştir.Measurements: 38 x 48,5 cmScript: Celi sülüs
Osmanlı talik yazısının son dönemdeki en ünlü hattatlarından biri Mehmed Hulusi Yazgan'dır. Talik yazıyı, 19. yüzyılın büyük üstatlarından Sami Efendi'den (ö. 1912) öğrenmiştir. Dokuz kıt'adan oluşan murakka, bir mürekkebat meşkidir. Meşkin ikinci aşaması olan mürekkebat meşklerinde öğrencinin kompozisyon kabiliyetini geliştirmek üzere çeşitli beyitleri yazma çalışmaları yapılırdı. Talik yazı öğreniminde en çok tercih edilen metinler İranlı ünlü âlim ve şair Abdurrahman Molla Câmî'nin (ö. 1492) 19 beyitlik Farsça Besmele Kasidesi ve Hakani Mehmed Bey'in (ö. 1606) 1598'de yazdığı 716 beyitlik Türkçe mesnevi Hilye-i Hakani'dir. Mehmed Hulusi Yazgan, bu dokuz kıt'ada Besmele Kasidesi'nden beyitler yazmıştır. Sadece eğitim için kaleme aldığı bu beyitlerde, satır aralarına çalış anlamına gelen sa'y kelimesini yazmayı ihmal etmemiştir.Binding: Körüklü murakkanın kestane rengi deri cildinin dış kapakları şemselidir, iç kapakları ise bej kâğıtla kaplıdır.Illuminations: İlk iki kıt'a hafif ebrulu kâğıtlar, diğerleri düz kâğıtlar üzerine yazılmıştır ve yazı alanlarının etrafı zerefşanlı (altın serpme) bej kâğıtla vassalelenmiştir. Talik murakka bezemesizdir.Measurements: 9 kıt'a; 17,4 x 25,3 cmScript: Talik
Hattat Faik Efendi, sülüs ve nesih hatlarını Mehmed Şefik'ten (ö. 1880) meşketmiştir. Bu levhasında celi divani hatla "Taşlanan ve (Allah'ın huzurundan) kovulan şeytandan Allah'a sığınırım. Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla! Ey kapıları açan Rabbimiz, bize hayır kapılarını aç" anlamına gelen Arapça duayı, saltanat kayığı formunda yazmıştır. Dua siyah mürekkeple yazılmış, altınla tahrirlenmiştir.Illuminations: Kompozisyonun üzerine irice, yeşil bir saz yaprağı, yaprağın arasına ise kırmızı, büyük bir rozet çiçeği iliştirilmiştir. Bu bezemenin sağında gene irice, altınlı bir şemse motifi görülür. Orta alanı, altınlı süslemeleri olan bej, dar ve koyu pembe enli birer pervaz çevreler.Measurements: 47,3 x 90 cmScript: Celi divani
Sami Efendi'nin Yesarizade'nin (ö. 1849) talik üslubundan geliştirdiği celi talik levhaların bir örneği bu eserdir. Zer-endûd levhada Hz. Muhammed'in "Çalışıp kazanan Allah'ın dostudur" anlamındaki hadisi yazılıdır.Illuminations: Kompozisyonu çevreleyen altınlı cetvelin dışındaki pervazın dört köşesi ve uzun kenarların ortaları geometrik ve bitkisel motiflerle bezelidir. Levhayı siyah zemin üzerine zer-endûd olarak hazırlayan ve tezhipleyen, hattatın birlikte çalışmayı tercih ettiği, son dönemin ünlü müzehhibi Bahaddin Tokatlıoğlu (ö. 1939) olmalıdır.Measurements: 49 x 116 cmScript: Celi talik
Yazı kalıplarını Sami Efendi'nin hazırladığı levhada, kahverengi zemin üzerine altın mürekkeple "Başarıya ulaştıran Allah'tır" anlamındaki Allâhu veliyyu't-tevfîk ibaresi vardır. İbarenin ortasındaki uzatılmış "y" harfinin oluşturduğu büyük çanak içinde, "O ne güzel bir Mevlâ ve ne güzel bir dosttur" anlamına gelen Ni'me'l-mevlâ ve ni'me'r-rafîk sözleri istiflenmiştir.Illuminations: Altınlı cetvelin dışındaki pervazın altınlı, geometrik tezhibini müzehhip Bahaddin Tokatlıoğlu (ö. 1939) yapmış olmalıdır.Measurements: 60.5 x 126.5 cmScript: Celi sülüs
Sami Efendi talik hat icazetini Yesarizade'nin (ö. 1849) öğrencilerinden Kıbrısîzade İsmail Hakkı'dan (ö. 1862) almış, Yesarizade'nin üslubunu celi talik levhalarına taşımıştır. Bu zer-endûd levhanın celi talik hat kalıpları Sami Efendi tarafından hazırlanmış, "Yâ Hazret-i pir Seyyid Abdülkadir Geylanî" ibaresi yazılmış, ortadaki "Seyyid" kelimesinin üzerine Kaddese'llâhu sirrahu'l-'aziz (Allah onun yüce sırrını mukaddes kılsın) ibaresi istiflenmiştir. Sami Efendi'nin yazı kalıplarından levhayı hazırlayan ve pervazını tezhipleyen, son dönemin ünlü müzehhibi Bahaddin Tokatlıoğlu (ö. 1939) olmalıdır.Measurements: 54 x 179 cmScript: Celi talik
20. yüzyılın tanınmış hattatlarından Hasan Rıza hüsnühat sanatını Yahya Hilmi (ö. 1907), Mehmed Şefik (ö. 1880) ve Sami Efendi'den (ö. 1912) öğrenmiştir. Medresetü'l-Hattatin'de ders vermiş, son Osmanlı hattatlarını yetiştirmiştir. Hattat, Şems suresinin tamamını yazdığı büyük boyutlu levhasına besmele satırıyla başlamış, altına muhakkak hat ile surenin Arapça ayetlerini, daha alta ise sülüs hatla Türkçe meallerini yazmıştır.Illuminations: Yazı satırlarının dışı, altın zemin üzerine kurdeleler ve girlantlarla birbirine bağlanan kıvrımlı saz yaprakları ve rengârenk çiçekli buketlerle doldurulmuştur. Levhanın dışındaki pervaz koyu kahverengi zemin üzerine altınla bezelidir.Measurements: 127 x 88 cmScript: Sülüs; Muhakkak; Rıka; Thuluth; Muḥaqqaq
20. yüzyılın tanınmış hattatlarından Hasan Rıza, Yahya Hilmi (ö. 1907), Mehmed Şefik (ö. 1880) ve Sami Efendi'den (ö. 1912) hüsnühat öğrenmiştir. Medresetü'l-hattatin'de sülüs ve nesih dersleri vermiş, son Osmanlı hattatlarını yetiştirmiştir. Yetiştirdiği öğrenciler arasında Halim Özyazıcı (ö. 1964) da vardır.
Hasan Rıza, buradaki murakkanın içindeki kıt'a'lara, Muhammed b. Said el-Busirî'nin (ö. 1296?) Arapça yazdığı, Hz. Muhammed'i öven şiirinden beyitler yazmıştır. Kıt'alar, bir sülüs, iki nesih, bir sülüs satır düzenindedir.Binding: Koyu kestane rengi sade deri cildi özgündür.Illuminations: Kıt'alar koyu yeşil renkli kâğıtla vassalelenmiştir. Koltuklar tezhipsizdir, cetveller ve duraklar altındır.Measurements: 9 kıt'a; 33 x 25 cmScript: Muhakkak; Sülüs; Nesih; Rıka; Muḥaqqaq; Thuluth; Naskhī
Son dönem Osmanlı hüsnühat sanatının önde gelen hattatlarından, hattatlığının yanı sıra tuğrakeşliğiyle de bilinen Sami Efendi, yaşadığı dönemin sultanlarından Abdülaziz (h. 1861-1876), II. Abdülhamid (h. 1876-1909) ve Mehmed Reşad'ın (h. 1909-1918) tuğralarını çekmiştir. Bu levha, Sultan II. Abdülhamid'in Sami Efendi'nin çektiği tuğrasının kalıbından hazırlanmıştır. Sultanın alameti sayılan tuğra, sanatlı olarak levha halinde hazırlanıp duvarlara asılıyordu.Illuminations: Osmanlı hat sanatında, Mustafa Rakım'ın (ö. 1826) Sultan II. Mahmud'un (h. 1808-1839) tuğrasını düzenlemesinin ardından, özellikle son dönemde kusursuz kompozisyonlara dönüşen tuğra levhaların bu örneği siyah kalın kâğıt üzerine altınla yapılmıştır. Tuğranın sağ üst köşesinde, 19. yüzyılın Batı etkisindeki tezhip anlayışında bir çiçek buketi vardır. Kompozisyonu çevreleyen altınlı cetvelin dışındaki pervazın dört köşesi ve kenarları kıvrımlı dallarla bezenmiştir.Measurements: 85 x 100 cm
İstanbul’da yaşadığı mahalleden dolayı, Çırçırlı lakabı ile tanınan hattat Ali, güzel yazı yazmayı Kazasker Mustafa İzzet’in (ö. 1876) öğrencisi Mehmed Şefik’den (ö. 1880) öğrenmiştir. Hattat Ali, bu levhasında, Hz. Muhammed’e ithafen, Türkçe ve Farsça bir manzume yazmıştır.
Yapıştım dâmen-i pâk-i rızâya hed çi bâdâ bâd
Sarıldım hâk-i pây-ı Mustafâya her çi bâdâ bâd
Zuhûrât u cevâba tâb u tâkatsız kalıp hayrân
Sığındım dergeh-i lutf-ı Hudâya her çi bâdâ bâd
Hakk’ın rızasının temiz eteğine yapıştım, ne olursa olsun!
Mustafa’nın ayağının toprağına sarıldım, ne olursa olsun!
Zuhurat ve cevaplara güç kuvvet yetiremeyip şaşırıp kalınca
Allah’ın lütuf dergâhına/katına sığındım, ne olursa olsun!Measurements: 50 x 49,2 cmScript: Celi sülüs
19. yüzyılda celi sülüs ve celi talik hatla yazdığı levhalarıyla ün kazanmış olan Sami Efendi, celi sülüsle iki satır halinde "Şüphesiz inkâr edenler Zikr'i (Kuran'ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için) 'Hiç şüphe yok o bir delidir' diyorlar" anlamındaki âyeti (Kalem: 51) yazmıştır.Illuminations: Sami Efendi'nin yazdığı kalıptan zer-endûd hazırlanmış olan levhanın iki satırını, zarif saz yapraklarıyla bezenmiş bir cetvel ayırmakta, yazı alanını ise altınlı bir cetvel çevrelemektedir. Cetvelin dışındaki pervaz, üzüm salkımları ve başak demetlerine dolanan kurdeleli şeritlerle süslüdür.Measurements: 50,5 x 74 cmScript: Celi sülüs
Mehmed Şefik'in yazdığı kalıptan hazırlanan zer-endûd levhada, yazı alanının üzerinde, pervazın ortasında, "Allah yüce kitabında şöyle buyurmuştur" anlamına gelen giriş ibaresi Kâlellâhu te'âla fî kitâbihi'l-kerîm yer alır. Altına, "Allah'ın göğsünü İslam'a açtığı, böylece üzerinde Rabbinden bir nur bulunan kimse, kalbi imana kapalı kimse gibi midir?" anlamındaki âyet (Zümer: 22) yazılmıştır.Illuminations: Yazı alanının dışındaki kalınca pervaz beyaz bir kurdeleyle birbirine dolanan altınlı, çiçekli ve yapraklı dallarla bezelidir.Measurements: 47.5 x 100 cmScript: Celi sülüs
Sami Efendi, 19. yüzyılın tanınmış celi sülüs ve celi talik hattatıdır. 1853'ten itibaren önemli devlet görevlerinde bulunmuş, güzel yazısıyla öne çıkmıştır. Döneminin meşhur hocalarıyla çalışarak hüsnühat sanatında ilerlemiştir. İsmail Zühdî (ö. 1806) ve Mustafa Rakım'ın (ö. 1826) sülüs hat üsluplarını, Yesarizade'nin talik hat üslubunu benimseyerek kendi üslubunu yaratmıştır. Sami Efendi, sarayın hüsnühat hocalığı görevinde de bulunmuştur. Son dönem hattatlarından Nazif Bey (ö. 1913), Hasan Rıza (ö. 1920), Mehmed Hulusi Yazgan (ö. 1940), Necmeddin Okyay (ö. 1976), Kâmil Akdik, İsmail Hakkı Altunbezer'e hat meşkettirmiş, 20. yüzyılın meşhur hattatlarını yetiştirmiştir. Sami Efendi'nin öğrencileri, 1914’te açılan Medresetü'l Hattatin'in hocaları olmuştur. Hattat, bu levhasında Kelime-i Tevhid'i yazmış, üzerine "Allah hû" ibaresini yerleştirmiştir.Illuminations: Kompozisyonun üst köşelerindeki boşluklar saz yaprakları ve uzun saplı çiçeklerden oluşan buketlerle süslenmiştir. Altın cetvelin dışındaki pervaz birbirine dolanan saz yaprakları ve çiçekli dallarla bezelidir.Measurements: 52,5 x 93,5 cmScript: Celi sülüs
Kazasker Mustafa İzzet'in (ö. 1876) öğrencisi olan ve hocasının ardından onun görevlerine atanan hattat Mehmed Şefik bu levhasında, "Yâ Hazreti Mevlânâ - kuddise sırruhu'l-a'lâ" (Yâ Hazret-i Mevlânâ - Mübarek sırrı mukaddes olsun) sözlerini yazmıştır. "Mevlânâ" kelimesinin içindeki, kompozisyona hâkim olan lamelif harfi, semazenlerin sema sırasında açılan kollarını çağrıştırır.Illuminations: Üst köşelerde çiçekli birer dal olan yazı alanı lacivert pervazla çevrilidir.Measurements: 37,5 x 43 cmScript: Celi sülüs
Müsenna levhalarda, tam ortadan geçen hayali bir dikey çizginin ayırdığı sol taraf, sağ tarafın yansımasıdır. Ayna etkisi yaratan bu levhalarda hattatlar sağ tarafa istifli kompozisyonu yerleştirir, sol tarafa da bu kompozisyonun yansımasını resmederler. Zorlukla okunabilen bu levhalarda amaç göze güzel görünen, simetrik ve dengeli kompozisyonlar yaratmaktır. Bu levhalarda özellikle celi sülüs hat tercih edilir. Mehmed Şefik, levhasında, "Benim ve âlemlerin Rabbi olan Allah’tan başka ilah yoktur" anlamındaki Arapça, "Lâ ilâhe illallâhu huva rabbî ve rabbu'l-âlemîn" sözlerini yazmıştır.Illuminations: Altınlı cetvelin dışı, Türk rokokosu olarak adlandırılan üslupta bezelidir.Measurements: 62 x 51,5 cmScript: Celi sülüs
Mehmed Recai, Sultan Abdülmecid (h. 1839-1861) ve Abdülaziz (h. 1861-1876) dönemlerinde, üst düzey devlet görevlerinde bulunmuştur. Bu levhasını, Bosna ve İşkodra vilayetleri kapı kethüdalığı görevi sırasında yazmış olmalıdır. Koyu mor zemin üzerine zer-endûd olarak hazırlanmış levhaya "Ali" adının aynalı ve zülfikârlı yazılmasıyla oluşan kompozisyon hâkimdir. Karşılıklı bakan "ayın" harflerinin arasındaki dairesel istifin içinde "Hasan-Hüseyin-Fatimetü'z-zehrâ, Allah onlardan razı olsun" üzerinde ise "Ya Hazret-i Hünkâr Hacı Bektaş-ı Velî, Allah yüce sırrını mukaddes kılsın" anlamına gelen Arapça ibareler yer alır. Bu ana kompozisyonun iki yanındaki boşluklara, yukarıdan aşağıya doğru, sağda "Allah yüzünü şerefli kılsın" (Kerramallâhu vechehu); solda "Allah ondan razı olsun" (ve radiyallâhu te'âlâ anhu) sözleri yazılmıştır.Illuminations: Kalınca pervaz, birbirine dolanmış altınlı çiçek buketleri ve siyah kurdeleler, köşelerde yıldız çiçekleriyle bezenmiştir.Measurements: 90.2 x 97.3 cmScript: Celi sülüs
Sultan II. Abdülhamid'in (h. 1876-1909) şehzadelerine yazı hocalığı yapan son dönemin ünlü hattatlarından Şevki Efendi'nin öğrencileri için yazdığı birçok meşk günümüze ulaşmıştır. Hattat adayları önce müfredat meşklerini, yani harfleri ve heceleri, sonra da mürekkebat meşklerini, yani seçilmiş bazı metinlerden satır düzenini öğrenirlerdi. İki satır sülüs arasındaki iki satır nesih düzeninde yazılan, 13 kıt'adan oluşan bu körüklü murakka da, müfredat ve mürekkebat meşklerini içerir. Hattat, öğrencilerinin işini kolaylaştırmak için harflerini kırmızı mürekkeple noktalayarak ölçülendirmiştir.
Bu murakkanın, "Ey Rabbim işimi kolaylaştır, zorlaştırma ve hayırlı bir sonuca erdir" anlamındaki Rabbi Yessir duası ile başlayan ilk on kıt'ası müfredat meşki, son üç kıt'ası ise alıştırma metinlerini içeren mürekkebat meşkidir.Binding: Murakkanın kahverengi deri cildinin dış kapakları şemseli ve köşebentlidir.Illuminations: Son kıt’anın karşısındaki boş yaprak (8a), kırmızı sümbüllü kahverengi ebru kâğıtla süslenmiş, kıt'aların arka yüzleri uçuk mavi, turuncu ve yeşil renkli ebru kâğıtla kaplanmıştır.Measurements: 16,8 x 25,8 cm; 13 kıt'aScript: Sülüs; Nesih
Hattat Mustafa İzzet kazaskerlik görevinde bulunmuş, dolayısıyla bu unvanıyla tanınmıştır. Mustafa Vasıf’tan (ö. 1853) aklam-ı sitte, Yesarizade Mustafa İzzet’den (ö. 1849) talik dersleri alarak yetkinleşmiş, sarayda şehzadelere yazı hocalığı yapmıştır. Hattat bu levhasında, Hadîd suresinden bir ayet yazmıştır (57/3): Huve’l-evvelu ve’l-âhiru ve’z-zâhiru ve’l-bâtınu ve huve bikulli şey’in alîm. Hattat, “O, ilk ve sondur, zâhir ve bâtındır.” ibaresini tek bir satıra yazmış, “O her şeyi bilendir.”ayetini ise satırın sonuna bir istif halinde yerleştirmiştir.Illuminations: Yazının dışındaki enli pervaz, Türk rokokosu adı verilen üslupta bezenmiştir.Measurements: 38,5 x 89,5 cmScript: Celi sülüs
Hattat Mehmed Şefik, Kazasker Mustafa İzzet'in (ö. 1876) öğrencisidir. Sultan Abdülmecid (h. 1839-1861) Mustafa İzzet'i ikinci imamlığa atayınca, Mehmed Şefik hocasının yerine Musika-i Sultaniye ve Hademe-i Humayun'un hüsnühat hocalığı görevine getirilmiştir. Mehmed Şefik, Sultan Abdülmecid'in yaptırdığı caminin yazılarını yazmak üzere 1855'te Sakız adasına gönderilmiş, aynı yıl depremde zarar gören Bursa Ulu Cami’nin kitabelerinin onarımı için de görevlendirilmiştir. Sultan Abdülmecid'in türbesinin yazıları da Mehmed Şefik'e aittir. Hattat bu levhasında, "Allahım, ayıplarımızı ört, günahlarımızı bağışla, kalplerimizi temizle. Allahım, rahmetinle rahmet peygamberi, ümmetin şefaatçisi Hz. Muhammed'i, ailesini ve ashabını kuşat" anlamındaki Arapça duayı celi sülüs hatla üç satır halinde yazmıştır.Illuminations: Yazı alanını çevreleyen iç ve dış pervazların ebru kağıtları, Necmeddin Okyay'a (ö.1976) atfedilen ebrulu kâğıttandır.Measurements: 39 x 45 cmScript: Celi sülüs; Rıka
Hattat Mustafa İzzet kazaskerlik görevinde bulunmuş, dolayısıyla bu unvanıyla tanınmıştır. Mustafa Vasıf'tan (ö. 1853) aklam-ı sitte, Yesarizade Mustafa İzzet'den (ö. 1849) talik dersleri almış, sarayda yazı hocalığı yapmıştır. Kazasker Mustafa İzzet bu murakkayı oluşturan kıt'alara, Muhammed b. Said el-Busirî’nin (ö. 1296?) Arapça kaleme aldığı Kasidetü'l-Bürde adlı, Hz. Muhammed'i öven şiirinden beyitler yazmıştır. Yirmi üç kıt'adan oluşan bu körüklü murakkanın kıt'aları iki satır sülüs, iki satır nesih düzenindedir.Binding: Murakkaanın yeşil deriden özgün cildinin dış kapaklarının ortasına baskıyla Sultan Abdülmecid (h. 1839-1861) tuğrası basılmış, pervazına altın çiçekli süsler yapılmıştır.Illuminations: Nesih satırların yanındaki koltuklar, lacivert, kırmızı ve altın zemin üzerine rumili ve çiçekli kıvrım dallarla süslenmiştir. Yazı alanı tezhipli pervazlıdır. Yeşil kâğıtla vassalelenmiş olan kıt'aların yüzeyi zerefşanlıdır. Kıt'alardan önceki iki ve sonraki üç sayfa, çiçekli, irice buketlerle süslenmiştir.Measurements: 26.3 x 18.8 x 4.8 cmScript: Sülüs; Nesih
Mustafa Rakım, Osmanlı hüsnühat sanatında celi denen büyük boyutlu yazının gelişimini sağlayan, döneminin en önemli hattatlardandır. Sultan III. Mustafa (h. 1757-1774) tarafından sarayın hüsnühat hocalığına getirilmiş olan ağabeyi hattat İsmail Zühdî (ö. 1806) tarafından yetiştirilmiştir. İcazetini 1769'da ağabeyinden aldıktan sonra, yazı yazan anlamına gelen "Rakım" lakabını kullanmıştır. Mustafa Rakım'ın Sultan III. Selim'in (h. 1789-1807) bir portresini yaptığı, sultanın bu portreyi beğenmesi üzerine Rakım'a önce müderrislik payesi, ardından sikke ressamlığı ve tuğrakeşlik görevleri verildiği rivayet edilir. Sarayda şehzadelere hüsnühat dersleri veren Mustafa Rakım, Sultan II. Mahmud'un da (h. 1808-1839) yazı hocasıydı. Bu zer-endûd levhada "Allah'tan başka ilah yoktur. O, benim ve âlemlerin rabbidir. Hz. Muhammed peygamberimdir. Salât ve selam üzerine olsun" ibaresi iki farklı kalınlıktaki celi sülüs ile istifli yazılmıştır. Bu tasarım, hattatın celi sülüs yazının farklı kalınlıklardaki uygulamalarında da üstat olduğunu göstermektedir. Mustafa Rakım, celi sülüs harflerde ideal ölçüye ulaşmış ve bu harflerin istifinde estetik ve denge sağlamıştır.Measurements: 48 x 58 cmScript: Celi sülüs
19. yüzyılın ünlü celi sülüs hattatlarından biri olan Mahmud Celaleddin, kendisinden önceki ünlü hattatların yazılarını kopya ederek kendi üslubuna ulaşmış nadir hattatlardan biridir. Bu levha, Mahmud Celaleddin’in Arapça bir manzumeyi dört satır düzeninde yazdığı kalıptan parlak mavi zemin üzerine zer-endûd hazırlanmıştır. Metin, "Bütün işlerimde tevekkülüm Allah'adır. Beş kişinin; (Hz.) Muhammed, iki torunu (Hasan-Hüseyin), sonra (Hz.) Fatıma ve (Hz.) Ali'nin yüzü suyu hürmetine niyaz ederim" anlamındadır.Illuminations: Yazı alanını çevreleyen altınlı cetvel satır aralarını da ayırmaktadır. Cetvelin dışı 20. yüzyılda halkâr bezenmiştir.Measurements: 63.5 x 55 cmScript: Celi sülüs
Hafız Osman (ö. 1698) üslubunun 18. yüzyılın ilk yarısındaki temsilcisi kabul edilen hattat Mehmed, icazetini Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi'den (ö. 1731) almıştır. III. Ahmed (h. 1703-1730) ve I. Mahmud (h. 1730-1754) dönemlerinde sarayda hüsnühat hocalığı yapmıştır. Babasının şekerci olmasından dolayı Şekerzade lakabıyla tanınmış, lakabını ketebelerinde belirtmiştir. Şekerzade Mehmed'in sanat hayatının son yıllarına ait bu murakkaada, iki satır sülüs, üç satır nesih halinde, Hz. Muhammed'in Allah'ı anmanın erdemleri, cennete ulaşmanın yolları, iyi insan olmanın ödülleri hakkındaki hadisleri yazılıdır.Binding: Murakkaanın özgün, şemseli, siyah renkli deri cildi 20. yüzyılda tamir görmüştür.Illuminations: Nesih satırların iki yanındaki koltuklar altın ve mavi zemin üzerine çiçekli ve rumili dallarla bezenmiştir. Murakkaanın ilk kıt'ası besmeleyle başlar. Sin harfinin uzatılmasıyla bir bezeme alanı haline gelen besmele oku, minik pembe, turuncu ve yeşil çiçekli, kıvrımlı altın dallarla süslenmiştir. Kıt'alar ebrulu kâğıtla vassalelenmiş ve ebruların üzerine fırçayla bitkisel altın bezemeler yapılmıştır.Measurements: 28.3 x 20.2 x 1.8 cmScript: Sülüs; Nesih
İsmail Zühdî ketebeli murakka, altı kıt'a halinde düzenlenmiş, harflerin ve hecelerin alıştırmasından oluşan bir "müfredat meşki"dir.Binding: Eserin cildinin dış kapakları kestane rengi deridir. Cildin ön ve arka yüzünde dar, uzun, ortası şişkin dilimli bir şemse vardır. Şemsenin içine goncalarıyla birlikte bir gül dalı hafif kabartma olarak kalıpla basılmıştır. Şemse zemini altına, gül ve goncaları koyu pembeye boyanmıştır. İçi natüralist bir buketle veya rumilerle bezemeli ortası şişkin dar ve uzun şemse tasarımı 18. yüzyıl Osmanlı ciltlerinde sık sık kullanılmıştır; bu tür şemselerin içine kimi kez bir buket, kimi kez altın sarmal rumiler yerleştirilir. Cildin iç kapakları kâğıt kaplıdır.Illuminations: Sayfa kenarları sarı, nohudi ve şeker pembesi zerefşanlı kâğıtla vassaleli, satır araları, duraklar ve ketebe sayfası tezhiplidir.Measurements: 27,4 x 16,2 cmScript: Nesih; Rıka
Hz. Muhammed’in özelliklerini yazıyla anlatan metni içeren hilye, bilinen örneklere göre 17. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak elyazma kitap sayfasından ayrı, tek başına kâğıt üzerine yazılıp duvara asılacak biçimde, çeşitli boylarda ve çok farklı tasarımlarda hazırlanmıştır. Her dönemin bazı ünlü hattatları hilye metni kopya etmişler ve bu metin üstat müzehhipler tarafından süslenmiştir. Hattat Seyyid Abdullah bu hilyeyi de duvara asılacak tarzda, ilk hilyeyi yazdığı sanılan hocası Hafız Osman gibi tasarlamıştır. Eserin üst kısmında yatay enli dikdörtgen alana, iri muhakkak hatla besmele ve hemen altında dar yatay alana sülüsle “Biz seni ancak cihana rahmet olmak üzere gönderdik” ayeti (Enbiya: 107) yazılıdır. Ortadaki kare alandaki “göbek” denilen daire içine nesih hatla Muhammed Peygamber’in yazıyla tarifi kaydedilmiştir. Dairenin dışındaki alanda Allah, Muhammed, Hasan ve Hüseyin’in isimleri ile kendilerine cennet müjdelenen on sahabenin adı vardır. Dairenin altındaki iki satırlık sülüs hattın üst satırında Enbiya suresinin 107. ayeti ikinci defa yazılmış, alt satıra ise Ashâb-ı Kehf isimleri (Yemliha, Mislina, Mekselina, Mernuş, Debernuş, Sazenuş, Kestatayyuş, Kıtmir) kaydedilmiştir. Daha alttaki nesih hatla ilk üç satırda hilye metninin devamı yer alır. Hilyenin sağındaki küçük karenin içine Esmâ-i Hüsnâ, solundakine Esmâ-i Nebî yazılmıştır.Illuminations: Hilyenin göbek kısmının etrafı, dikdörtgen alanlar, Esmâ-i Hüsnâ ve Esmâ-i Nebî bölümlerinin üst kısmı, lacivert zemine incecik altın sarmal dallar üzerinde sıralanan minicik renk renk çiçekler ve yapraklarla tezhiplidir.Measurements: 58 x 40,8 cmScript: Muhakkak; Sülüs; Nesih; Muḥaqqaq; Thuluth; Naskhī
Osmanlı hat sanatı tarihinin büyük hattatı Şeyh Hamdullah’ın (ö.1520) harflerine ve yazı üslubuna yaptığı katkılar ile, 17. yüzyılda kendi ismiyle anılan bir üslup yaratan Hafız Osman, gençliğinde Köprülü Fazıl Ahmed Paşa’dan (ö. 1676) destek görmüş, Derviş Ali (ö. 1673), daha sonra Suyolcuzade Mustafa Eyyubî’den (ö. 1686) hüsnühat eğitimi almıştır. Sultan II. Mustafa’ya (h. 1695-1703) ve şehzadeliğinde Sultan III. Ahmed’e (h. 1703-30) hüsnühat öğretmiştir.
Yapraklar, Besmele ile başlamaktadır. Hattat, Hz. Muhammed’in Hâlid bin Velîd’den rivayet edilen hadisini yazmıştır.Illuminations: Yapraklar, kumlu, hatip ebrulu kâğıtla vassalelenmiş ve kitap şeklinde ciltlenmiştir.Measurements: 28,1 x 19,3 cmScript: Muhakkak; Sülüs; Muḥaqqaq; Thuluth
Bu murakkada Derviş Ali'nin yazdığı altı kıt'a yer alır. Hattat, bir sülüs, iki veya üç nesih, bir sülüs, iki veya üç nesih satır düzeninde yazdığı kıt'alara, Hz. Muhammed'in şükretmeye ve yetinmeye, kötü âdetleri ortadan kaldırmaya, insanların kötülüklerine, zalim yöneticilerin başına geleceklere dair hadislerini yazmıştır.Binding: Bu körüklü murakkanın cildi, siyah sade deridendir.Illuminations: Kıt'alar nil yeşili ve pembe kâğıtlarla vassalelenmiş, bu kâğıtlar simefşanla süslenmiştir. Cetvel ve durakları altın, koltukları tezhipsiz olan kıt'aların sadece ikincisi altın zemine rumilerle dolu bir yaprakla süslüdür.Measurements: 6 kıt'a; 20 x 21 x 1.3 cmScript: Sülüs; Nesih
Sultan II. Bayezid'in (h. 1481-1512) altın tuğrasını taşıyan Arapça kaleme alınmış vakfiye, Kemal el-Gûrânî el-Muftî'nin oğlu Mevlana Şemseddin'in Bursa ve Kostantiniyye'deki taşınır ve taşınmaz vakıflarıyla ilgilidir. Burs kalesi içinde bahçe, Kostantiniyye'de okullar ve konaklar ile Galata'da on odalı konak, okul ve bir ev vakfedilen taşınmazların bazılarıdır. Mevlana Şemseddin ayrıca Bursa'da Bursa ve merhum Emir Seyyid camilerine, Ayasofya'ya, merhum Mahmud Paşa imaretine, Büyük Yeni Cami'ye Kuran ve rahle koydurmuştur. Vakfedilenler listesinin sonuna mülklerden elde edilecek gelirin nasıl ve hangi şartlarda kullanılacağı belirtilmiş ve 21 şahidin ismi yazılmıştır.Measurements: 5,48 x 28,5 cm; 195 satırScript: Tevki
Sultan II. Mehmed (h. 1444-1446; 1451-1481) tuğralıdır. Sultanın altınla çekilmiş tuğrasını taşıyan belge Arapça kaleme alınmıştır. İskilip kazasındaki bazı arazilerden elde edilen vakıf gelirlerinin nasıl kullanılacağıyla ilgili şartları içeren belgenin alt bölümüne rıka hatla tanıkların isimleri de yazılmıştır.Measurements: 53.5 x 50.5 cmScript: Nesih
İslam hukukunda vakıf, bir malı kamu yararına Allah'ın mülkü hükmüne koyarak üstündeki mülkiyet hakkını kaldırmak ve belirli ve hayırlı bir gayeye tahsis etmek anlamına gelir. Vakfiye, vakfedilen malın niteliklerini ve vakfedilme koşullarını açıklayan, vakfın yasal dayanağını oluşturan belgedir. Vakfın nasıl yönetileceği, yapılacak harcamaların kontrolü, vakıf için çalışacak personelin durumu ve ücret sistemi, vakıf gelirleri gibi konulara açıklık getirir. Gelecekte yaşanabilecek sorunların çözümü için alınacak temel kaynak, vakfiyenin kendisidir. Vakfiye, kadı ve şahitler tarafından imzalanır. Bu vakfiye, Osmanlı tarihinin erken dönemlerinden günümüze ulaşmış tuğralı vakfiyelerden olması nedeniyle özellikle önemlidir. Çelebi Mehmed olarak bilinen Sultan I. Mehmed'in tahta çıkışından iki yıl öncesine tarihli olan vakfiye bu dönemden günümüze ulaşmış nadir belgelerdendir. Arapça yazılmış olan vakfiye, Ömer Bey'e annesinden intikal etmiş olan yaylağın sınırlarının belirlenerek vakfedilmesi hakkındadır. Bu vakfiyenin hat karakteri olan divani, Osmanlı Devleti'nde resmi yazışmalarda kullanılan yazı tipidir. Bu nedenle "divana ait" anlamına gelen divani adını almıştır.Measurements: 157 x 28 cmScript: Divani; Dīwānī
Tek sayfada üç satır sülüs hatla Arapça beyitler yazılmıştır. Sarı renkli âharlı kağıt üzerine kaleme alınmıştır. Sülüs satırların altında tek satır nesih hatla ketebe yer alır. Hiçbir süsleme görülmemektedir.Measurements: 23 x 14 cmScript: Sülüs
Giritli hattat Şükrü, bu levhasında siyah mürekkeple "Koruyup gözeten Allah'ın bağışlayıcılığına tevekkül ettim" anlamına gelen Arapça Tevekkeltu bi mağfırati'l-muheymini ve kırmızı mürekkeple "O bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir" anlamına gelen Arapça Huve'l-ğafûru zu'r-rahmeti ibarelerini birbirinin arasından geçirerek yazmıştır. Bu kompozisyonun günümüze ulaşmış ilk örneklerinden biri 15. yüzyıl başlarında Timurî döneminde Herat'ta yazılmış olmalıdır. Son derece zarif bir diğer tezhipli örneği ise 16. yüzyıl başlarında müzehhip Zeyneddin Mahmud (ö. 1519?) tarafından hazırlanmıştır. Önceki meslektaşlarından esinlenen Osmanlı hattatlarından Saray-ı Hümayun meşk hocası Abdullah Vefaî bu szöleri 1136/1723-1724 yılında, altın ve kırmızı mürekkeple yazmıştır. Beğenilen bu tasarımın 19. yüzyılda hazırlanmış ve cami iç duvarlarına yazılmış başka örnekleri de vardır. Osman Hamdi Bey (ö. 1910), SSM'de bulunan bir tablosunda bu levhanın bir benzerini bir cami duvarında asılı olarak resmetmiştir (SSM 200-0087).Measurements: 23 x 50 cmScript: Celi sülüs
Hattat Mustafa İzzet, Yesari Mehmed Esad Efendi'nin (ö. 1798) oğludur; talik hattı babasından meşk edip icazet almıştır. Bu levhada, Hz. Muhammed'in "Sultan, Allah'ın yeryüzündeki gölgesidir. Kim ona ikram ederse Allah da kendisine ikram eder. Kim onu küçük düşürürse, Allah da onu küçük düşürür" anlamına gelen hadisi, hattatın üç satır halinde yazdığı kalıptan, koyu ve parlak mavi kalın kâğıt üzerine zer-endûd hazırlanmıştır. Levha, büyük bir kıt'a formundadır. Üstteki uzunca tek satırın altındaki iki satır daha kısa tutulmuş ve iki yanda kalan dikey koltuklar üçe bölünmüştür. Sağdaki koltukta "Resulullah -Allah onu rahmetiyle kuşatsın- şöyle buyurmuştur" ibaresi yazılıdır.Illuminations: Levhanın pervaz kenarları altınlı yapraklı dallarla, pervazın köşeleri ise altı kollu yıldız motifleriyle süslüdür.Measurements: 41 x 54 cmScript: Celi talik
İbrahim Rodosi'nin (ö.1787) öğrencisi olan Mustafa Kütahi'nin kızı Şerife Emine Safvet de ünlü bir hattatı. Mustafa Kütahi, bu murakkaayı oluşturan kıt'alara bir satır sülüs, üç-beş satır nesih veya iki satır sülüs, üç satır nesih hatla, Hz. Muhammed'in hadislerini yazmıştır. Murakkaanın onbirinci kıt'asının sülüs ile yazılan ilk satırında ise hattat "Düşmanlarla bağrışıp çağrıştılar" anlamına gelen Arapça, ve zaccû zacceten ke-zacîcinâ ve accû acîcen ve’l-e’âdî ibaresinin dad, cim ve ayn harflerini, adeta oyun oynar gibi ardı ardına sıralar.Illuminations: Altın cetvelli kıt'alar, kumlu ebrulu kâğıtlarla vassalelidir.Measurements: 23.4 x 15.8 x 1.3 cmScript: Sülüs; Nesih
Şeyh Hamdullah’ın (ö.1520) üslubunu benimseyen Hafız Osman, 17. yüzyılın en meşhur hattatıdır. Sultan II. Mustafa’ya (h. 1695-1703) ve şehzadeliğinde Sultan III. Ahmed’e (h. 1703-30) meşk hocalığı yapmıştır. Hafız Osman bu murakkaasını oluşturan, bir satır sülüs, altında beş satır nesih düzenindeki sekiz kıt’aya, Hz. Muhammed’den rivayet edilen hadisleri yazmıştır.Illuminations: Nesih satırların yanındaki koltuklar, altın zemin üzerine çiçekli dallarla tezhiplenmiştir. Yazı satırlarına irice duraklar yerleştirilmiştir. Kıt’alar, kumlu, hatip ebrulu kâğıtla vassalelenmiştir.Measurements: 23,2 x 16,2 cmScript: Sülüs; Nesih
Her sayfada 9 satır nesih hatla yazılmıştır. Yazı etrafları boş, cedvel ve duraklar altındır.Binding: Ortasında gömme şemse bulunan cild siyah renkli deriden yapılmıştır.Measurements: 15.6 x 20.7 x 0.8 cm
Bazı hattatlar bir ibareyi farklı hat üsluplarında, sağdan ve soldan okunacak şekilde simetrik, bir aynadan yansıyor gibi, biri diğerinin tersi olacak şekilde yazarak hüsnühat örnekleri hazırlamışlardır. Müsenna veya aynalı yazı diye anılan bu tarzda, çeşitli boylarda kâğıt veya cam üzerine, renk renk boyalarla kutsal isimler, veciz sözler, ayetler yazılmış ve çeşit çeşit çiçekle süslenmiştir. Buradaki örnek kâğıt üzerine siyah mürekkeple çalışılmıştır. Levhanın üst kısmında tam ortada, içinde Maşallah ibaresi yazılı armudi bir madalyon asılıdır. Madalyonun hemen altında aynalı olarak celi hatla Muhammed ismi yer alır. İsmi oluşturan harflerin içinde gubari hatla Âyetü'l-Kürsî (Bakara: 255) tekrarlanmaktadır. Levhanın ortasına celi sülüsle aynalı olarak "Ali" yazılmış, bu ismi oluşturan harflerin içine gubari hatla sağda ve solda Fetih, Nebe, Burûc, Târık, Fil, Kureyş, Mâûn, Nasr, Yâsin sureleri ile Sâffât suresinden ayetler yazılmıştır. Altta, baklava biçiminde tasarlanmış, sağlı sollu üst üste duran her iki nokta işaretinin içine Âyetü'l-Kürsî yazılmış, "ayn" harfinin içine de bir buket yerleştirilmiştir. Levhanın sağında ve solunda Allah'ın isimlerinden "Ya Mennan", "Ya Deyyan", "Ya Burhan" aynalı olarak, adeta bir insan yüzü izlenimi verecek tarzda tasarlanmıştır. Celi "lâm" harflerinin arasına ise yine Allah'ın isimlerinden "Ya Hannan", "Ya Sübhan" aynalı tarzda yazılarak diğer üç ibare gibi düzenlenmiştir. Levhanın alt kısmına Hac suresi 27. ayetin son kısmı min külli feccin amîk (uzak yollardan) sözü aynalı yazılmış, harflerin içi ve üzeri dal ve çiçeklerle süslenmiştir.Measurements: 80 x 59 cmScript: Gubari; Sülüs; Nesih; Thuluth; Naskhī
Son dönem Osmanlı hattatlarından İsmail Hakkı Altunbezer, Sanayi-i Nefise'nin resim bölümünden mezun olmuştur. Divan-ı Humayun kaleminde çalışırken Sami Efendi'den (ö. 1912) divani, celi divani, celi sülüs yazılarını ve tuğra çekmesini öğrenerek Babıâli'de birinci tuğrakeş mertebesine yükselmiştir. Divan-ı Humayun'dan çıkan belgelerdeki tuğraları çeken İsmail Hakkı Altunbezer, bu belgelerin divani ve celi divani yazılarını da yazmıştır. Medresetü'l-Hattatin'de tuğra ve celi sülüs dersleri vermiş, 1928 Harf Devrimi'nin ardından tezhip dersleri vermeye başlamıştır. Nitekim soyadı kanunu ile aldığı Altunbezer soyadı da, onun müzehhiplik yanına gönderme yapmaktadır. Müsenna levhalarda, tam ortadan geçen hayali bir dikey çizginin ayırdığı sol taraf, sağ tarafın yansımasıdır. Ayna etkisi yaratan bu levhalarda hattatlar genellikle sağ tarafa istifli kompozisyonu yerleştirir ve sol tarafa da bu kompozisyonun yansımasını resmederler. Altunbezer'in yazdığı kalıptan zer-endûd hazırlanmış olan bu müsenna levhada, Kuran'da birkaç surede geçen Ve huva bi kulli şey'in alîm (O, her şeyi hakkıyla bilendir) ayeti yazılıdır (Nisa: 32, Nur: 64, Hucurat: 16, Ankebut: 62).Illuminations: Kompozisyonun içine yerleştirildiği madalyonun çevresini dolanan şeridin içi sarmal rumili dallarla, dışı ise rumili ve çiçekli kıvrımlarla tezhiplidir. Levhanın tezhipleri de hattatın elinden çıkmış olmalıdır.Measurements: 70 x 70 cmScript: Celi sülüs
Murakka, seçilmiş metinlerin yazı alıştırmasının yapıldığı bir mürekkebat meşkidir. Kâğıtlar açık yeşil ve pembe tonlarda ebrulu; turuncu, yeşil, sarı kâğıtlarla vassalelidir. Bu renkli kâğıtlar ile yazı alanlarını birleştiren ince altın cetvellerin ortasında renkli ebrulardan kalın bir pervaz vardır. Meşk murakkalarında âdet olduğu üzere herhangi bir bezeme yapılmamıştır. Harfler kırmızı noktalarla ölçülendirilmiştir. Satır aralarında, üsluplaştırılmış sa'y (çalış) işaretleri bulunmaktadır. Hattat, diğer talik hattatlarının da meşk murakkalarında yaptığı gibi, kasıtlı olarak sulu bir mürekkeple yazarak öğrencilerinin kamış kalemin ve mürekkebin hareketlerini görmesini sağlamıştır.Binding: Murakkanın, eski bir kalıp kullanılarak yapılan cildi 20. yüzyılın ilk yarısına tarihlenebilir. Cildin iç kapakları Mustafa Düzgünman'ın (ö. 1990) yaptığı kırmızı gelincik buketli ebru kâğıtlarla kaplıdır.Measurements: 31,6 x 23,2 cm; 24 kıt'aScript: Talik
Sakız Adası'nda doğan hattat Abdülfettah, Serasker Hüsrev Paşa'nın (ö. 1855) himayesinde İstanbul'da eğitim görmüş ve önemli devlet görevlerinde bulunmuştur. Bilindiği kadarıyla Sultan Abdülmecid'in (h. 1839-1861) himaye ettiği hattat İstanbul, Bursa, Edirne, Şam ve Girit'in önemli mimari yapıları için celi yazılar yazmıştır. Bu levhasında, Ah, Ya Muhammed ibaresini yazmış, ibarenin solundaki boşluğa "Allah’ın salât ve selâmı üzerine olsun" anlamına gelen sallallâhu aleyhi vesellem istifini yerleştirmiştir.Measurements: 61.5 x 78.3 cmScript: Celi sülüs
Tekkelerde tarikat pirinin adının yazıldığı sanatlı levhaların duvara asılması bir gelenekti. Bu geleneğe uyan hattat Rakım, kenarlarından püsküller sarkan, kıvrımlı ayakları saz yapraklarıyla süslü dikdörtgen bir sehpanın üzerine yerleştirilmiş Mevlevi sikkesinin içine, "Dost, Yâ Hazret-i Mevlana Muhammed Celaleddin-i Rumî" ibaresini istiflemiştir. Sehpanın üzerine, Kaddese'llâhu sirrahu'l-'âlî (Allah onun yüce sırrını mukaddes kılsın) ibaresini yazmıştır.Illuminations: Sehpanın üzerindeki bu ibarelerin satır araları tezhiplidir (beyne's-sütur). Levhanın krem rengi zemininin üzerine fırçayla altınlı, çiçekli dallar; Mevlevi sikkesinin iki yanına ise pembe çiçekli,m yeşil saz yapraklı uzunca dallar resmedilmiştir. Mevlevi sikkesinin üstünde, bir perdeye ait olduğu anlaşılan püsküller sarkmaktadır. Köşelerde kıvrımlı köşebentler vardır. Altın cetveller ve koyu kırmızı ince pervazın dışındaki kalınca mavi pervaz halkârî süslemelidir. Siyah dış pervaz ise birbirine dolanmış altınlı saz yaprakları ve boru çiçekleri, köşelerde rozetlerle bezenmiştir.Measurements: 53 x 45 cmScript: Celi sülüs
Murakkada, düz, âharlı ve ebrulu, renkli kâğıtlar üzerine talik harflerin ve hecelerin alıştırmasından oluşan müfredat meşki (1-12. kıt’alar) ile besmelenin fazileti, Allah'ın büyüklüğü ve gücü, Hz. Muhammed'in vasıfları hakkındaki kısa metinlerden oluşan mürekkebat meşki (13-17. kıt’alar) yer alır. Eserin 13. ve 14. kıt’alarında Hakanî Mehmed Bey'in (ö. 1606) 1007/1598 yılında yazdığı, 716 beyitlik Türkçe Hilye-i Hakanî'den beyitler de vardır.Illuminations: Murakkaanın son yaprağında (y. 10a), "Kadri" damgalı kâğıt üzerine 19. yüzyıl üslubunda, içinde çiçekleriyle büyükçe bir vazo resmedilmiştir.Measurements: 33 x 21,4 cm; 17 kıt'aScript: Talik
Sultan II. Mahmud, I. Abdülhamid'in (h. 1774-1789) oğludur, amcası III. Selim'in (h. 1789-1807) himayesinde yetişmiştir. Şehzadeliğinde Kebecizade Mehmed Vasfi Efendi'den (ö. 1831) sülüs ve nesih yazılarını meşk ederek 1807'de icazet almıştır. Tahta çıktıktan sonra dönemin meşhur hattatı Mustafa Rakım'dan (ö. 1826) celi sülüs dersleri almaya başlamıştır. Hocası Mustafa Rakım'ın üslubunda yazdığı celi sülüs levhalar, üstat hattatın tashihinden de geçmiş olmalıdır. "Başarım ancak Allah'tandır" anlamına gelen "ve mâ tevfîkî illâ billâh" ayetindeki (Hud: 88) harflerin idealleştirilmiş ölçüleri ve kompozisyon dengesi, Mustafa Rakım üslubunun Sultan II. Mahmud üzerindeki etkisini yansıtmaktadır.Measurements: 53.7 x 86.6 cmScript: Celi sülüs
Sultan II. Mahmud, I. Abdülhamid’in (h. 1774-1789) oğludur, amcası III. Selim’in (h. 1789-1807) himayesinde yetişmiştir. Şehzadeliğinde Kebecizade Mehmed Vasfi Efendi’den (ö. 1831) sülüs ve nesih yazılarını meşk ederek 1807’de icazet almıştır. Tahta çıktıktan sonra dönemin meşhur hattatı Mustafa Rakım’dan (ö. 1826) celi sülüs dersleri almaya başlamıştır. Hocası Mustafa Rakım’ın üslubunda yazdığı celi sülüs levhalar veya taşa aktarılan yazıları, üstat hattatın tashihinden de geçmiş olmalıdır. Bu eserlerden biri, sergide yer alan siyah zemin üzerine zer-endûd levhadır. Sultan’ın yazdığı manzumenin ilk üç mısrası Türkçe, Zümer suresinden (39/73) ayetlerin geçtiği son mısra ise Arapça’dır:
Ol resûl-i müctebâ hem rahmeten li’l-âlemîn
Bende medfundur deyu eflâke fahr eyler zemîn
Ravzasın edüp ziyaret dedi Cebrîl-i emîn
“Hâzihî cennâtü adnin fedhulûhâ hâlidîn”
O, seçkin peygamberdir; aynı zamanda âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir
O peygamber kendisinde medfundur diyerek yeryüzü göklere karşı övünmektedir
Cebrail-i emîn Hz. Peygamber’in mübarek ravzasını ziyaret ettiğinde şöyle demiştir:
“Burası Adn cennetleridir. Ebedî olarak içinde kalmak üzere haydi girin oraya”
Harflerin idealleştirilmiş ölçüleri ve kompozisyon dengesi, Mustafa Rakım üslubunun Sultan II. Mahmud üzerindeki etkisini yansıtmaktadır.Illuminations: Satırların araları, altın ile yapılmış, çiçekli ve yapraklı, uzunca dallarla tezhiplenmiştir.Measurements: 54,6 x 48,7 cmScript: Celi sülüs