Sultan II. Bayezid (s.1481-1512) Amasya'daki şehzadeliği sırasında Şeyh Hamdullah'tan hüsnühat dersleri almış, tahta çıktıktan sonra hattat İstanbul'a gelmiş ve Saray'da hat hocalığı yapmıştır. Şeyh Hamdullah'ın kıta ve meşkleri özenle bir araya getirilerek murakkalar içinde korunmuştur. Şeyh Hamdullah, bu murakkayı oluşturan, kimi bir satır sülüs, beş satır nesih ve bir satır sülüs halinde, kimi bir satır sülüs ve mailen yedi satır nesih halinde, kimi ise bir satır sülüs ve yedi satır nesih halindeki kıt'alara Hz.Muhammed'in ilmin fazileti, aklın olgunluğu, kibirin ve böbürlenmenin kötülüğü, sükûnet ve vakarın erdemi, alın terinin önemi, namazın sünneti konularındaki hadislerini yazmıştır.Illuminations: Şeyh'in yazdığı tek yaprak halindeki yazılar, 18. yüzyılda renkli ve ebrulu kâğıtlar ile vassalelenmiş ve tezhiplenmiştir.Measurements: 30 x 21,7 cmScript: Sülüs; Nesih
Amasyalı Şeyh Hamdullah, hüsnühattı Hayreddin Mar'aşî'den (ö. 1471) öğrenmiştir. Şehzadeliğinde meşk dersi verdiği Sultan II. Bayezid'in (s.1481-1512) tahta çıkması üzerine, onun isteğiyle İstanbul'a gelmiş ve sarayın hat hocası olmuştur. Şeyh'in tek sayfa yazıları ve kıt'aları, yazıldıkları dönemden itibaren murakkaalar içinde özenle korunmuştur. Bu körüklü murakkaanın üç kıtası bir satır sülüs ve üç satır nesih, son kıtası bir satır sülüs ve dört satır nesih düzenindedir. Şeyh Hamdullah, dört kıt'asına, Hz. Muhammed'in ahiret, iyilik ve kötülük ile ilgili hadislerini yazmıştır.Illuminations: Kıt'alar, ebrulu kâğıtlar ile vassalelenmiştir.Measurements: 21,6 x 14,6 cmScript: Sülüs; Nesih
Hafız Osman, önce Derviş Ali (ö. 1673), daha sonra Suyolcuzade Mustafa Eyyubî'den (ö. 1686) hüsnühat eğitimi almıştır. Şeyh Hamdullah'ın (ö.1520) üslubunu benimseyen Hafız Osman, Sultan II. Mustafa'ya (h. 1695-1703) ve şehzadeliğinde Sultan III. Ahmed'e (h. 1703-30) meşk hocalığı yapmıştır. Hafız Osman bu murakkaasını oluşturan altmış altı kıt'aya, Muhammed bin Said el-Busiri'nin Arapça yazdığı (ö.1296?) Kasidetü'l-Bürde adlı, Hz. Muhammed'i öven şiirinden beyitler yazmıştır. Bir sülüs, bir nesih ve bir sülüs satır düzeninde olan kıt’aların sonuncusu bir satır sülüs, iki satır nesih ve bir satır sülüs düzenindedir.Binding: Özgün halinde kitap formunda olan kıt'alar, 1999 yılında körüklü murakkaa formuna getirilmiştir, murakkaanın cildi yeniden yapılmıştır.Illuminations: Kıt'alar, renkli, düz ve ebrulu kâğıtlar ile vassalelenmiştir. Duraklar ve cetveller altınlıdır. İlk kıt'adaki besmele oku, mavi çiçekli altınlı dallar ile bezenmiştir. Kimi kıt'alar, altınlı saz yaprakları ile süslenmiş, koltukları sade bırakılmıştır.Measurements: 21,3 x 15 cmScript: Sülüs; Nesih
18. yüzyılın ikinci yarısında Saray’da hüsnü hat hocası olan hattat Mehmed Esad’ın talik yazı öğrenen genç hattat adayları için hazırladığı kıt’aları ve murakkaaları günümüze ulaşmıştır. Bu murakka da, talik yazı öğretimi için hazırlanmış, harfleri ve harf birleşmelerini gösteren müfredat meşkidir. Böylece talik hat meşk eden genç hattat adayı, artık bir sonraki adım olan mürekkebat meşkine geçecektir. Meşk kıt’alarında ve murakkalarında, hoca hattatlar kasıtlı olarak sulu bir mürekkeple yazar, böylece öğrencisinin kamış kalemin ve mürekkebin hareketlerini görmesini sağlar. Satır aralarına da adet olduğu üzere sa’y - çalış anlamına gelen paraflar atılır.Illuminations: Krem renkli yazı kâğıtları, mavi renkli kalın kâğıtlarla vassalelenmiştir.Measurements: 31,5 x 21 cmScript: Talik
Yedikuleli lakabıyla tanınan, bazı ketebelerinde “İmam adıyla maruf” ibaresini kullanan Seyyid Abdullah, “aklam-ı sitte”yi dönemin en meşhur hattatı Hafız Osman’dan (ö. 1698) öğrenmiştir.1 Sultan III. Ahmed’i (h. 1703-30) hat konusunda eğitmiş, sarayın hüsn-ü hat hocalığına getirilmiştir. Aralarında Eğrikapılı Mehmed Rasim (ö. 1756) ve Şekerzade Mehmed’in (ö. 1753) de bulunduğu öğrenciler yetiştirmiştir.
Hattat, bu murakkaasını oluşturan kıt’alara, Kasidetü’l- Bürde adlı şiirden 69 beyit yazmıştır.Measurements: 16,7 x 29 cmScript: Sülüs
Murakkada, Eğrikapılı Mehmed Rasim olarak ün kazanmış, önce Galata Sarayı’na, daha sonra Topkapı Sarayı’na meşk hocası olmuş, hattat Mehmed’in yazdığı sekiz kıt’a yer alır. Hattat bir satır sülüs, altında beş satır nesih düzenindeki kıt’alarına Hz. Muhammed’den rivayet edilen hadisleri yazmıştır.Measurements: 24,3 x 17,2 cmScript: Sülüs; Nesih
Hattat Mehmed Esad, solak manasına gelen yesari lakabı ile anılmıştır. Osmanlı ta'lik üslubunu oluşturduğu kabul edilir. Sultan III. Mustafa (s. 1757-74) döneminden itibaren Saray'da hüsnühat hat hocası olan hattat, Sultan III. Selim'in de (s. 1789-1807) desteğini kazanmıştır. Oğlu Yesarizade Mustafa İzzet (ö. 1849) ve Arabzade Sadullah (ö.1843) onun öğrencilerindendir. Bu murakka da, ta'lik yazı öğretimi için hazırlanmış, harf birleşmelerini gösteren müfredat meşkidir. Meşkin sonuna hattat "Mademki müfretlerden (yalın harfler) kurtuldun, mürekkebler (bitişik harfler) meşkinin vakti geldi" anlamına gelen Farsça beyitler yazmıştır. Kasıtlı olarak sulu bir mürekkeple yazarak, öğrencisinin kamış kalemin ve mürekkebin hareketlerini görmesini sağlayan hattat, satır aralarına da adet olduğu üzere sa'y - çalış anlamına gelen parafları atmayı ihmal etmemiştir.Binding: Yekşah tarzında kırmızı ve siyah ciltIlluminations: Krem renkli yazı kâğıtları, mavi ve pembe tonlarında renkli kalın kâğıtlarla vassalelenmiştir.Measurements: 35 x 22 cm; 12 kıt'aScript: Talik
Sakız Adası'nda doğan hattat Abdülfettah, Serasker Hüsrev Paşa'nın (ö. 1855) himayesinde İstanbul'da eğitim görmüş ve önemli devlet görevlerinde bulunmuştur. Bilindiği kadarıyla Sultan Abdülmecid'in (h. 1839-1861) himaye ettiği hattat İstanbul, Bursa, Edirne, Şam ve Girit'in önemli mimari yapıları için celi yazılar yazmıştır. Bu levhasında, Ah, Ya Muhammed ibaresini yazmış, ibarenin solundaki boşluğa "Allah’ın salât ve selâmı üzerine olsun" anlamına gelen sallallâhu aleyhi vesellem istifini yerleştirmiştir.Measurements: 61.5 x 78.3 cmScript: Celi sülüs
Tekkelerde tarikat pirinin adının yazıldığı sanatlı levhaların duvara asılması bir gelenekti. Bu geleneğe uyan hattat Rakım, kenarlarından püsküller sarkan, kıvrımlı ayakları saz yapraklarıyla süslü dikdörtgen bir sehpanın üzerine yerleştirilmiş Mevlevi sikkesinin içine, "Dost, Yâ Hazret-i Mevlana Muhammed Celaleddin-i Rumî" ibaresini istiflemiştir. Sehpanın üzerine, Kaddese'llâhu sirrahu'l-'âlî (Allah onun yüce sırrını mukaddes kılsın) ibaresini yazmıştır.Illuminations: Sehpanın üzerindeki bu ibarelerin satır araları tezhiplidir (beyne's-sütur). Levhanın krem rengi zemininin üzerine fırçayla altınlı, çiçekli dallar; Mevlevi sikkesinin iki yanına ise pembe çiçekli,m yeşil saz yapraklı uzunca dallar resmedilmiştir. Mevlevi sikkesinin üstünde, bir perdeye ait olduğu anlaşılan püsküller sarkmaktadır. Köşelerde kıvrımlı köşebentler vardır. Altın cetveller ve koyu kırmızı ince pervazın dışındaki kalınca mavi pervaz halkârî süslemelidir. Siyah dış pervaz ise birbirine dolanmış altınlı saz yaprakları ve boru çiçekleri, köşelerde rozetlerle bezenmiştir.Measurements: 53 x 45 cmScript: Celi sülüs
Murakkada, düz, âharlı ve ebrulu, renkli kâğıtlar üzerine talik harflerin ve hecelerin alıştırmasından oluşan müfredat meşki (1-12. kıt’alar) ile besmelenin fazileti, Allah'ın büyüklüğü ve gücü, Hz. Muhammed'in vasıfları hakkındaki kısa metinlerden oluşan mürekkebat meşki (13-17. kıt’alar) yer alır. Eserin 13. ve 14. kıt’alarında Hakanî Mehmed Bey'in (ö. 1606) 1007/1598 yılında yazdığı, 716 beyitlik Türkçe Hilye-i Hakanî'den beyitler de vardır.Illuminations: Murakkaanın son yaprağında (y. 10a), "Kadri" damgalı kâğıt üzerine 19. yüzyıl üslubunda, içinde çiçekleriyle büyükçe bir vazo resmedilmiştir.Measurements: 33 x 21,4 cm; 17 kıt'aScript: Talik
Sultan II. Mahmud, I. Abdülhamid'in (h. 1774-1789) oğludur, amcası III. Selim'in (h. 1789-1807) himayesinde yetişmiştir. Şehzadeliğinde Kebecizade Mehmed Vasfi Efendi'den (ö. 1831) sülüs ve nesih yazılarını meşk ederek 1807'de icazet almıştır. Tahta çıktıktan sonra dönemin meşhur hattatı Mustafa Rakım'dan (ö. 1826) celi sülüs dersleri almaya başlamıştır. Hocası Mustafa Rakım'ın üslubunda yazdığı celi sülüs levhalar, üstat hattatın tashihinden de geçmiş olmalıdır. "Başarım ancak Allah'tandır" anlamına gelen "ve mâ tevfîkî illâ billâh" ayetindeki (Hud: 88) harflerin idealleştirilmiş ölçüleri ve kompozisyon dengesi, Mustafa Rakım üslubunun Sultan II. Mahmud üzerindeki etkisini yansıtmaktadır.Measurements: 53.7 x 86.6 cmScript: Celi sülüs
Sultan II. Mahmud, I. Abdülhamid’in (h. 1774-1789) oğludur, amcası III. Selim’in (h. 1789-1807) himayesinde yetişmiştir. Şehzadeliğinde Kebecizade Mehmed Vasfi Efendi’den (ö. 1831) sülüs ve nesih yazılarını meşk ederek 1807’de icazet almıştır. Tahta çıktıktan sonra dönemin meşhur hattatı Mustafa Rakım’dan (ö. 1826) celi sülüs dersleri almaya başlamıştır. Hocası Mustafa Rakım’ın üslubunda yazdığı celi sülüs levhalar veya taşa aktarılan yazıları, üstat hattatın tashihinden de geçmiş olmalıdır. Bu eserlerden biri, sergide yer alan siyah zemin üzerine zer-endûd levhadır. Sultan’ın yazdığı manzumenin ilk üç mısrası Türkçe, Zümer suresinden (39/73) ayetlerin geçtiği son mısra ise Arapça’dır:
Ol resûl-i müctebâ hem rahmeten li’l-âlemîn
Bende medfundur deyu eflâke fahr eyler zemîn
Ravzasın edüp ziyaret dedi Cebrîl-i emîn
“Hâzihî cennâtü adnin fedhulûhâ hâlidîn”
O, seçkin peygamberdir; aynı zamanda âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir
O peygamber kendisinde medfundur diyerek yeryüzü göklere karşı övünmektedir
Cebrail-i emîn Hz. Peygamber’in mübarek ravzasını ziyaret ettiğinde şöyle demiştir:
“Burası Adn cennetleridir. Ebedî olarak içinde kalmak üzere haydi girin oraya”
Harflerin idealleştirilmiş ölçüleri ve kompozisyon dengesi, Mustafa Rakım üslubunun Sultan II. Mahmud üzerindeki etkisini yansıtmaktadır.Illuminations: Satırların araları, altın ile yapılmış, çiçekli ve yapraklı, uzunca dallarla tezhiplenmiştir.Measurements: 54,6 x 48,7 cmScript: Celi sülüs
Sakız Adası’nda doğan hattat Abdülfettah, Serasker Hüsrev Paşa’nın (ö. 1855) himayesinde İstanbul’da eğitim görmüş ve önemli devlet görevlerinde bulunmuştur. Bilindiği kadarıyla Sultan Abdülmecid’in (h. 1839-1861) desteklediği hattat İstanbul, Bursa, Edirne, Şam ve Girit’in önemli mimari yapıları için celi yazılar yazmıştır. Sultan Abdülmecid tarafından, Mehmed Şefik (ö. 1880) ile birlikte, 1854’deki depremde zarar gören Bursa Ulu Cami’nin kitabelerinin onarımı için de görevlendirilmiştir. Bu levhasında, Araf suresinden bir ayet (7/54) yazmıştır: Ve’ş-şemse ve’l-kamera ve’n-nücûme müsehharâtin biemrihi elâ lehü’l-halku ve’l-emrü tebârekallâhu rabbü’l-âlemîn.(“Güneşi, ayı ve bütün yıldızları da buyruğuna tabi olarak yaratan Allah'tır. Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnız O'na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah'ın şanı yücedir.”).Measurements: 32,5 x 83,4 cmScript: Celi sülüs
Bazı hattatlar bir ibareyi farklı hat üsluplarında, sağdan ve soldan okunacak şekilde simetrik, bir aynadan yansıyor gibi, biri diğerinin tersi olacak şekilde yazarak hüsnühat örnekleri hazırlamışlardır. Müsenna veya aynalı yazı diye anılan bu tarzda, çeşitli boylarda kâğıt veya cam üzerine, renk renk boyalarla kutsal isimler, veciz sözler, ayetler yazılmış ve çeşit çeşit çiçekle süslenmiştir. Buradaki örnek kâğıt üzerine siyah mürekkeple çalışılmıştır. Levhanın üst kısmında tam ortada, içinde Maşallah ibaresi yazılı armudi bir madalyon asılıdır. Madalyonun hemen altında aynalı olarak celi hatla Muhammed ismi yer alır. İsmi oluşturan harflerin içinde gubari hatla Âyetü'l-Kürsî (Bakara: 255) tekrarlanmaktadır. Levhanın ortasına celi sülüsle aynalı olarak "Ali" yazılmış, bu ismi oluşturan harflerin içine gubari hatla sağda ve solda Fetih, Nebe, Burûc, Târık, Fil, Kureyş, Mâûn, Nasr, Yâsin sureleri ile Sâffât suresinden ayetler yazılmıştır. Altta, baklava biçiminde tasarlanmış, sağlı sollu üst üste duran her iki nokta işaretinin içine Âyetü'l-Kürsî yazılmış, "ayn" harfinin içine de bir buket yerleştirilmiştir. Levhanın sağında ve solunda Allah'ın isimlerinden "Ya Mennan", "Ya Deyyan", "Ya Burhan" aynalı olarak, adeta bir insan yüzü izlenimi verecek tarzda tasarlanmıştır. Celi "lâm" harflerinin arasına ise yine Allah'ın isimlerinden "Ya Hannan", "Ya Sübhan" aynalı tarzda yazılarak diğer üç ibare gibi düzenlenmiştir. Levhanın alt kısmına Hac suresi 27. ayetin son kısmı min külli feccin amîk (uzak yollardan) sözü aynalı yazılmış, harflerin içi ve üzeri dal ve çiçeklerle süslenmiştir.Measurements: 80 x 59 cmScript: Gubari; Sülüs; Nesih; Thuluth; Naskhī
Son dönem Osmanlı hattatlarından İsmail Hakkı Altunbezer, Sanayi-i Nefise'nin resim bölümünden mezun olmuştur. Divan-ı Humayun kaleminde çalışırken Sami Efendi'den (ö. 1912) divani, celi divani, celi sülüs yazılarını ve tuğra çekmesini öğrenerek Babıâli'de birinci tuğrakeş mertebesine yükselmiştir. Divan-ı Humayun'dan çıkan belgelerdeki tuğraları çeken İsmail Hakkı Altunbezer, bu belgelerin divani ve celi divani yazılarını da yazmıştır. Medresetü'l-Hattatin'de tuğra ve celi sülüs dersleri vermiş, 1928 Harf Devrimi'nin ardından tezhip dersleri vermeye başlamıştır. Nitekim soyadı kanunu ile aldığı Altunbezer soyadı da, onun müzehhiplik yanına gönderme yapmaktadır. Müsenna levhalarda, tam ortadan geçen hayali bir dikey çizginin ayırdığı sol taraf, sağ tarafın yansımasıdır. Ayna etkisi yaratan bu levhalarda hattatlar genellikle sağ tarafa istifli kompozisyonu yerleştirir ve sol tarafa da bu kompozisyonun yansımasını resmederler. Altunbezer'in yazdığı kalıptan zer-endûd hazırlanmış olan bu müsenna levhada, Kuran'da birkaç surede geçen Ve huva bi kulli şey'in alîm (O, her şeyi hakkıyla bilendir) ayeti yazılıdır (Nisa: 32, Nur: 64, Hucurat: 16, Ankebut: 62).Illuminations: Kompozisyonun içine yerleştirildiği madalyonun çevresini dolanan şeridin içi sarmal rumili dallarla, dışı ise rumili ve çiçekli kıvrımlarla tezhiplidir. Levhanın tezhipleri de hattatın elinden çıkmış olmalıdır.Measurements: 70 x 70 cmScript: Celi sülüs
Murakka, seçilmiş metinlerin yazı alıştırmasının yapıldığı bir mürekkebat meşkidir. Kâğıtlar açık yeşil ve pembe tonlarda ebrulu; turuncu, yeşil, sarı kâğıtlarla vassalelidir. Bu renkli kâğıtlar ile yazı alanlarını birleştiren ince altın cetvellerin ortasında renkli ebrulardan kalın bir pervaz vardır. Meşk murakkalarında âdet olduğu üzere herhangi bir bezeme yapılmamıştır. Harfler kırmızı noktalarla ölçülendirilmiştir. Satır aralarında, üsluplaştırılmış sa'y (çalış) işaretleri bulunmaktadır. Hattat, diğer talik hattatlarının da meşk murakkalarında yaptığı gibi, kasıtlı olarak sulu bir mürekkeple yazarak öğrencilerinin kamış kalemin ve mürekkebin hareketlerini görmesini sağlamıştır.Binding: Murakkanın, eski bir kalıp kullanılarak yapılan cildi 20. yüzyılın ilk yarısına tarihlenebilir. Cildin iç kapakları Mustafa Düzgünman'ın (ö. 1990) yaptığı kırmızı gelincik buketli ebru kâğıtlarla kaplıdır.Measurements: 31,6 x 23,2 cm; 24 kıt'aScript: Talik
Her sayfada 9 satır nesih hatla yazılmıştır. Yazı etrafları boş, cedvel ve duraklar altındır.Binding: Ortasında gömme şemse bulunan cild siyah renkli deriden yapılmıştır.Measurements: 15.6 x 20.7 x 0.8 cm
Şeyh Hamdullah’ın (ö.1520) üslubunu benimseyen Hafız Osman, 17. yüzyılın en meşhur hattatıdır. Sultan II. Mustafa’ya (h. 1695-1703) ve şehzadeliğinde Sultan III. Ahmed’e (h. 1703-30) meşk hocalığı yapmıştır. Hafız Osman bu murakkaasını oluşturan, bir satır sülüs, altında beş satır nesih düzenindeki sekiz kıt’aya, Hz. Muhammed’den rivayet edilen hadisleri yazmıştır.Illuminations: Nesih satırların yanındaki koltuklar, altın zemin üzerine çiçekli dallarla tezhiplenmiştir. Yazı satırlarına irice duraklar yerleştirilmiştir. Kıt’alar, kumlu, hatip ebrulu kâğıtla vassalelenmiştir.Measurements: 23,2 x 16,2 cmScript: Sülüs; Nesih
İbrahim Rodosi'nin (ö.1787) öğrencisi olan Mustafa Kütahi'nin kızı Şerife Emine Safvet de ünlü bir hattatı. Mustafa Kütahi, bu murakkaayı oluşturan kıt'alara bir satır sülüs, üç-beş satır nesih veya iki satır sülüs, üç satır nesih hatla, Hz. Muhammed'in hadislerini yazmıştır. Murakkaanın onbirinci kıt'asının sülüs ile yazılan ilk satırında ise hattat "Düşmanlarla bağrışıp çağrıştılar" anlamına gelen Arapça, ve zaccû zacceten ke-zacîcinâ ve accû acîcen ve’l-e’âdî ibaresinin dad, cim ve ayn harflerini, adeta oyun oynar gibi ardı ardına sıralar.Illuminations: Altın cetvelli kıt'alar, kumlu ebrulu kâğıtlarla vassalelidir.Measurements: 23.4 x 15.8 x 1.3 cmScript: Sülüs; Nesih
Hattat Mustafa İzzet, Yesari Mehmed Esad Efendi'nin (ö. 1798) oğludur; talik hattı babasından meşk edip icazet almıştır. Bu levhada, Hz. Muhammed'in "Sultan, Allah'ın yeryüzündeki gölgesidir. Kim ona ikram ederse Allah da kendisine ikram eder. Kim onu küçük düşürürse, Allah da onu küçük düşürür" anlamına gelen hadisi, hattatın üç satır halinde yazdığı kalıptan, koyu ve parlak mavi kalın kâğıt üzerine zer-endûd hazırlanmıştır. Levha, büyük bir kıt'a formundadır. Üstteki uzunca tek satırın altındaki iki satır daha kısa tutulmuş ve iki yanda kalan dikey koltuklar üçe bölünmüştür. Sağdaki koltukta "Resulullah -Allah onu rahmetiyle kuşatsın- şöyle buyurmuştur" ibaresi yazılıdır.Illuminations: Levhanın pervaz kenarları altınlı yapraklı dallarla, pervazın köşeleri ise altı kollu yıldız motifleriyle süslüdür.Measurements: 41 x 54 cmScript: Celi talik
Giritli hattat Şükrü, bu levhasında siyah mürekkeple "Koruyup gözeten Allah'ın bağışlayıcılığına tevekkül ettim" anlamına gelen Arapça Tevekkeltu bi mağfırati'l-muheymini ve kırmızı mürekkeple "O bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir" anlamına gelen Arapça Huve'l-ğafûru zu'r-rahmeti ibarelerini birbirinin arasından geçirerek yazmıştır. Bu kompozisyonun günümüze ulaşmış ilk örneklerinden biri 15. yüzyıl başlarında Timurî döneminde Herat'ta yazılmış olmalıdır. Son derece zarif bir diğer tezhipli örneği ise 16. yüzyıl başlarında müzehhip Zeyneddin Mahmud (ö. 1519?) tarafından hazırlanmıştır. Önceki meslektaşlarından esinlenen Osmanlı hattatlarından Saray-ı Hümayun meşk hocası Abdullah Vefaî bu szöleri 1136/1723-1724 yılında, altın ve kırmızı mürekkeple yazmıştır. Beğenilen bu tasarımın 19. yüzyılda hazırlanmış ve cami iç duvarlarına yazılmış başka örnekleri de vardır. Osman Hamdi Bey (ö. 1910), SSM'de bulunan bir tablosunda bu levhanın bir benzerini bir cami duvarında asılı olarak resmetmiştir (SSM 200-0087).Measurements: 23 x 50 cmScript: Celi sülüs
Tek sayfada üç satır sülüs hatla Arapça beyitler yazılmıştır. Sarı renkli âharlı kağıt üzerine kaleme alınmıştır. Sülüs satırların altında tek satır nesih hatla ketebe yer alır. Hiçbir süsleme görülmemektedir.Measurements: 23 x 14 cmScript: Sülüs
İslam hukukunda vakıf, bir malı kamu yararına Allah'ın mülkü hükmüne koyarak üstündeki mülkiyet hakkını kaldırmak ve belirli ve hayırlı bir gayeye tahsis etmek anlamına gelir. Vakfiye, vakfedilen malın niteliklerini ve vakfedilme koşullarını açıklayan, vakfın yasal dayanağını oluşturan belgedir. Vakfın nasıl yönetileceği, yapılacak harcamaların kontrolü, vakıf için çalışacak personelin durumu ve ücret sistemi, vakıf gelirleri gibi konulara açıklık getirir. Gelecekte yaşanabilecek sorunların çözümü için alınacak temel kaynak, vakfiyenin kendisidir. Vakfiye, kadı ve şahitler tarafından imzalanır. Bu vakfiye, Osmanlı tarihinin erken dönemlerinden günümüze ulaşmış tuğralı vakfiyelerden olması nedeniyle özellikle önemlidir. Çelebi Mehmed olarak bilinen Sultan I. Mehmed'in tahta çıkışından iki yıl öncesine tarihli olan vakfiye bu dönemden günümüze ulaşmış nadir belgelerdendir. Arapça yazılmış olan vakfiye, Ömer Bey'e annesinden intikal etmiş olan yaylağın sınırlarının belirlenerek vakfedilmesi hakkındadır. Bu vakfiyenin hat karakteri olan divani, Osmanlı Devleti'nde resmi yazışmalarda kullanılan yazı tipidir. Bu nedenle "divana ait" anlamına gelen divani adını almıştır.Measurements: 157 x 28 cmScript: Divani; Dīwānī
Sultan II. Mehmed (h. 1444-1446; 1451-1481) tuğralıdır. Sultanın altınla çekilmiş tuğrasını taşıyan belge Arapça kaleme alınmıştır. İskilip kazasındaki bazı arazilerden elde edilen vakıf gelirlerinin nasıl kullanılacağıyla ilgili şartları içeren belgenin alt bölümüne rıka hatla tanıkların isimleri de yazılmıştır.Measurements: 53.5 x 50.5 cmScript: Nesih
Sultan II. Bayezid'in (h. 1481-1512) altın tuğrasını taşıyan Arapça kaleme alınmış vakfiye, Kemal el-Gûrânî el-Muftî'nin oğlu Mevlana Şemseddin'in Bursa ve Kostantiniyye'deki taşınır ve taşınmaz vakıflarıyla ilgilidir. Burs kalesi içinde bahçe, Kostantiniyye'de okullar ve konaklar ile Galata'da on odalı konak, okul ve bir ev vakfedilen taşınmazların bazılarıdır. Mevlana Şemseddin ayrıca Bursa'da Bursa ve merhum Emir Seyyid camilerine, Ayasofya'ya, merhum Mahmud Paşa imaretine, Büyük Yeni Cami'ye Kuran ve rahle koydurmuştur. Vakfedilenler listesinin sonuna mülklerden elde edilecek gelirin nasıl ve hangi şartlarda kullanılacağı belirtilmiş ve 21 şahidin ismi yazılmıştır.Measurements: 5,48 x 28,5 cm; 195 satırScript: Tevki
Bu murakkada Derviş Ali'nin yazdığı altı kıt'a yer alır. Hattat, bir sülüs, iki veya üç nesih, bir sülüs, iki veya üç nesih satır düzeninde yazdığı kıt'alara, Hz. Muhammed'in şükretmeye ve yetinmeye, kötü âdetleri ortadan kaldırmaya, insanların kötülüklerine, zalim yöneticilerin başına geleceklere dair hadislerini yazmıştır.Binding: Bu körüklü murakkanın cildi, siyah sade deridendir.Illuminations: Kıt'alar nil yeşili ve pembe kâğıtlarla vassalelenmiş, bu kâğıtlar simefşanla süslenmiştir. Cetvel ve durakları altın, koltukları tezhipsiz olan kıt'aların sadece ikincisi altın zemine rumilerle dolu bir yaprakla süslüdür.Measurements: 6 kıt'a; 20 x 21 x 1.3 cmScript: Sülüs; Nesih
Osmanlı hat sanatı tarihinin büyük hattatı Şeyh Hamdullah’ın (ö.1520) harflerine ve yazı üslubuna yaptığı katkılar ile, 17. yüzyılda kendi ismiyle anılan bir üslup yaratan Hafız Osman, gençliğinde Köprülü Fazıl Ahmed Paşa’dan (ö. 1676) destek görmüş, Derviş Ali (ö. 1673), daha sonra Suyolcuzade Mustafa Eyyubî’den (ö. 1686) hüsnühat eğitimi almıştır. Sultan II. Mustafa’ya (h. 1695-1703) ve şehzadeliğinde Sultan III. Ahmed’e (h. 1703-30) hüsnühat öğretmiştir.
Yapraklar, Besmele ile başlamaktadır. Hattat, Hz. Muhammed’in Hâlid bin Velîd’den rivayet edilen hadisini yazmıştır.Illuminations: Yapraklar, kumlu, hatip ebrulu kâğıtla vassalelenmiş ve kitap şeklinde ciltlenmiştir.Measurements: 28,1 x 19,3 cmScript: Muhakkak; Sülüs; Muḥaqqaq; Thuluth
Hz. Muhammed’in özelliklerini yazıyla anlatan metni içeren hilye, bilinen örneklere göre 17. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak elyazma kitap sayfasından ayrı, tek başına kâğıt üzerine yazılıp duvara asılacak biçimde, çeşitli boylarda ve çok farklı tasarımlarda hazırlanmıştır. Her dönemin bazı ünlü hattatları hilye metni kopya etmişler ve bu metin üstat müzehhipler tarafından süslenmiştir. Hattat Seyyid Abdullah bu hilyeyi de duvara asılacak tarzda, ilk hilyeyi yazdığı sanılan hocası Hafız Osman gibi tasarlamıştır. Eserin üst kısmında yatay enli dikdörtgen alana, iri muhakkak hatla besmele ve hemen altında dar yatay alana sülüsle “Biz seni ancak cihana rahmet olmak üzere gönderdik” ayeti (Enbiya: 107) yazılıdır. Ortadaki kare alandaki “göbek” denilen daire içine nesih hatla Muhammed Peygamber’in yazıyla tarifi kaydedilmiştir. Dairenin dışındaki alanda Allah, Muhammed, Hasan ve Hüseyin’in isimleri ile kendilerine cennet müjdelenen on sahabenin adı vardır. Dairenin altındaki iki satırlık sülüs hattın üst satırında Enbiya suresinin 107. ayeti ikinci defa yazılmış, alt satıra ise Ashâb-ı Kehf isimleri (Yemliha, Mislina, Mekselina, Mernuş, Debernuş, Sazenuş, Kestatayyuş, Kıtmir) kaydedilmiştir. Daha alttaki nesih hatla ilk üç satırda hilye metninin devamı yer alır. Hilyenin sağındaki küçük karenin içine Esmâ-i Hüsnâ, solundakine Esmâ-i Nebî yazılmıştır.Illuminations: Hilyenin göbek kısmının etrafı, dikdörtgen alanlar, Esmâ-i Hüsnâ ve Esmâ-i Nebî bölümlerinin üst kısmı, lacivert zemine incecik altın sarmal dallar üzerinde sıralanan minicik renk renk çiçekler ve yapraklarla tezhiplidir.Measurements: 58 x 40,8 cmScript: Muhakkak; Sülüs; Nesih; Muḥaqqaq; Thuluth; Naskhī
İsmail Zühdî ketebeli murakka, altı kıt'a halinde düzenlenmiş, harflerin ve hecelerin alıştırmasından oluşan bir "müfredat meşki"dir.Binding: Eserin cildinin dış kapakları kestane rengi deridir. Cildin ön ve arka yüzünde dar, uzun, ortası şişkin dilimli bir şemse vardır. Şemsenin içine goncalarıyla birlikte bir gül dalı hafif kabartma olarak kalıpla basılmıştır. Şemse zemini altına, gül ve goncaları koyu pembeye boyanmıştır. İçi natüralist bir buketle veya rumilerle bezemeli ortası şişkin dar ve uzun şemse tasarımı 18. yüzyıl Osmanlı ciltlerinde sık sık kullanılmıştır; bu tür şemselerin içine kimi kez bir buket, kimi kez altın sarmal rumiler yerleştirilir. Cildin iç kapakları kâğıt kaplıdır.Illuminations: Sayfa kenarları sarı, nohudi ve şeker pembesi zerefşanlı kâğıtla vassaleli, satır araları, duraklar ve ketebe sayfası tezhiplidir.Measurements: 27,4 x 16,2 cmScript: Nesih; Rıka