Yüzyıllar boyunca İslam âleminde tomar denen ve Kuran'dan ayetler, dualar, hadisler ve koruyucu tılsımlı sözler içeren, nesih, gubari, kufi, muhakkak, talik gibi farklı hatlarla yazılmış, bazen harflerin istiflendiği, bazen yazı ile resmi birleştiren çalışmaları da kapsayan, tezhipli, eni dar, boyu birkaç metre uzunluğunda eserler hazırlanmıştır. Metal veya deri mahfazalar içinde saklanan bu tomarların, gubari hatla yazılan küçük Kuran nüshaları gibi, insanları kötülük ve felaketlerden uzak tutacağına inanılırdı. Bu dua mecmuası tomarı kare, dikdörtgen, oval bölmelere ayrılmış, bölmelere siyah veya beyaz mürekkeple ve muhakkak, nesih, gubari, sülüs hatla dualar, En'am, Âl-i İmran, Yasin, Mülk, Bakara surelerinden ayetler, tılsımlı sözler, Allah'ın 99 ismi, hadis, vefk yazılı oval, armudi, yuvarlak biçimler ve mühr-i Süleyman yerleştirilmiştir. Tomarın baş kısmı muhtemelen eksiktir ve eser, Âl-i İmran suresinden on sekizinci ayetin bir kısmıyla başlar, padişahların huzuruna çıkarken, kılıç kuşanırken, sihir iptali, dil tutulması için okunacak dualarla sona erer.Illuminations: Bazı bölmelerdeki yazıların zemini, bölmelerin arasında kalan boş alanlar ya mavi zemine altınlı sarmal dallar ve rumilerle ya da altın, açık kestane renk zemine farklı tondaki altınla, rumilerle bezenmiştir. Allah'ın 99 isminin yazılı olduğu uzun oval biçim daha renkli tasarlanmıştır. İsimler, araları sıvama altınlanmış mavi, nohudi, açık kestane, yeşil renk zeminli 99 madalyon içine beyaz sülüsle yazılmıştır. Sülüs harflerin etrafına açık nohudi Selçuklu rumileri yerleştirilmiştir. Tomarın bezemelerinin üslup özelliği, eserin 14. yüzyılın ikinci yarısında Anadolu'da veya Memluk topraklarında hazırlanmış olabileceğini gösterir.Measurements: Tomar halinde 12 x 92,4 cmScript: Sülüs; Muhakkak; Nesih; Gubari; Thuluth; Muḥaqqaq; Naskhī
Sultan II. Bayezid (s.1481-1512) Amasya'daki şehzadeliği sırasında Şeyh Hamdullah'tan hüsnühat dersleri almış, tahta çıktıktan sonra hattat İstanbul'a gelmiş ve Saray'da hat hocalığı yapmıştır. Şeyh Hamdullah'ın kıta ve meşkleri özenle bir araya getirilerek murakkalar içinde korunmuştur. Şeyh Hamdullah, bu murakkayı oluşturan, kimi bir satır sülüs, beş satır nesih ve bir satır sülüs halinde, kimi bir satır sülüs ve mailen yedi satır nesih halinde, kimi ise bir satır sülüs ve yedi satır nesih halindeki kıt'alara Hz.Muhammed'in ilmin fazileti, aklın olgunluğu, kibirin ve böbürlenmenin kötülüğü, sükûnet ve vakarın erdemi, alın terinin önemi, namazın sünneti konularındaki hadislerini yazmıştır.Illuminations: Şeyh'in yazdığı tek yaprak halindeki yazılar, 18. yüzyılda renkli ve ebrulu kâğıtlar ile vassalelenmiş ve tezhiplenmiştir.Measurements: 30 x 21,7 cmScript: Sülüs; Nesih
Amasyalı Şeyh Hamdullah, hüsnühattı Hayreddin Mar'aşî'den (ö. 1471) öğrenmiştir. Şehzadeliğinde meşk dersi verdiği Sultan II. Bayezid'in (s.1481-1512) tahta çıkması üzerine, onun isteğiyle İstanbul'a gelmiş ve sarayın hat hocası olmuştur. Şeyh'in tek sayfa yazıları ve kıt'aları, yazıldıkları dönemden itibaren murakkaalar içinde özenle korunmuştur. Bu körüklü murakkaanın üç kıtası bir satır sülüs ve üç satır nesih, son kıtası bir satır sülüs ve dört satır nesih düzenindedir. Şeyh Hamdullah, dört kıt'asına, Hz. Muhammed'in ahiret, iyilik ve kötülük ile ilgili hadislerini yazmıştır.Illuminations: Kıt'alar, ebrulu kâğıtlar ile vassalelenmiştir.Measurements: 21,6 x 14,6 cmScript: Sülüs; Nesih
Tomar formatındadır. Giriş metninde, Sultan II. Selim'in isteği üzerine hazırlandığı belirtilmektedir. Hz. Adem'den başlayarak Hz. Muhammed'e dek tüm peygamberler ile Sultan III. Murad'a dek tüm İslam hanedanlarından Sultanların silsilelerini içermektedir. Altın yaldız çerçeveli madalyonlar içine yerleştirilmiş isimlerin çevresinde, o dönemde yaşanan önemli olaylar kaydedilmiştir.Measurements: 870 x 31 cm
İslam devletlerinde kutsal topraklara surre adı verilen kervanlarla para, erzak ve değerli hediyeler göndermek büyük bir onur sayılırdı.1 Elyazması Kuran nüshaları, rahleler, şamdanlar, kandiller, buhurdanlar, nadir halıların yanı sıra özel dokunmuş kumaş örtüler de bu değerli hediyeler arasındaydı. Kâbe’ye en büyük hizmet, “Kâbe’nin giydirilmesi”ydi. Abbasiler (750-1258) döneminden itibaren hükümdarlar her yıl Kâbe’ye yeni örtüler göndermeyi sürdürmüşlerdi. Osmanlıların Kâbe’ye örtü gönderme geleneğinin ise Kanuni Sultan Süleyman (h. 1520-1566) zamanında başlamış olduğu sanılmaktadır. Kâbe’nin dışını siyah örtüyle örtmek, içine ise kırmızı örtüler asmak âdetti. Kâbe’nin dışında ve içinde kullanılan bu örtülerin ilk kullanımlarından sonra kutsandığına inanılıyordu. Örtüler Kuran ayetlerinin ve duaların yazılı olduğu kompozisyonlarla dokunurdu. Kâbe iç örtüsü parçasında, kırmızı zeminli kumaşın üzerine krem rengi ipek iplikle dokunmuş zikzak bantların içinde Lâ ilâhe illallah Muhammedun Resûlullah (Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed O’nun elçisidir) ibaresi okunmaktadır. Zikzak bantların arasında kalan alanlardaki rumili madalyonların içinde ise, dönüşümlü olarak “Allah” ve “Muhammed” yazılıdır.Measurements: 117,5 x 76 cmScript: Celi sülüs